Moon Light
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Moon Light

03 01 2008
 
PortalAnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ******'ün Cenazesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MoonLight
Admin
Admin
MoonLight


Mesaj Sayısı : 98
Kayıt tarihi : 09/02/08

Atatürk'ün Cenazesi Empty
MesajKonu: ******'ün Cenazesi   Atatürk'ün Cenazesi Icon_minitimePerş. Şub. 14, 2008 11:51 am

TÜRKÇE DUALAR OKUNMUŞTU

******'ün cenaze namazı 10 Kasım'daki vefatından dokuz gün sonra, 19 Kasım 1938 sabahı saat sekizi on geçe kılındı.Dolmabahçe Sarayı'ndaki namazı Diyanet İşleri Başkanı Şerefendin Yaltkaya kıldırdı.Kalabalık bir cemaatle kılınan namaz dört dakika sürdü. ‘‘Allahu ekber’’ yerine ‘‘Tanrı uludur’’ dendi.Namazdan sonra selâm verilirken de ‘‘Selâmun aleykum’’ değil, ‘‘Esenlik üzerinize olsun’’ sözleri kullanıldı.
Altında Türkiye'nin önde gelen dokuz tıp profesörünün imzasının bulunduğu ölüm raporu, ‘‘...8 Kasım 1938 Salı günü bir kere daha gelen ve bütün dikkat ve ihtimama rağmen ilerlemesine mani olunamayan ve büyük bir hızla gelişen ikinci büyük koma içinde 10 Kasım 1938 Perşembe sabahı, saat dokuzu beş geçe, muazzez ve büyük hasta terk-i hayat eylemiştir’’ cümlesiyle bitiyordu.
Bu raporun yayınlanmasıyla bütün dünya sarsıldı. Türkiye ise sarsılmaktan çok daha ötelerdeydi. Şairin ‘‘Gidiyor rast gelemez bir daha tarih eşine / Gidiyor on yedi milyon kişi takmış peşine’’ dediği şekilde, 17 milyonluk Türkiye nefesini tuttu, kalbini büzdü ve artık tek başına kalmış olduğunu o anda fark etti: Ata'sını kaybeden Türk milleti artık yapayalnızdı...


İPEK MENDİLLE BAĞLANDI
Sonra Ankara'da başsız kalan devlete yeni bir lider bulma, İstanbul'da ise cenazenin kaldırılması telâşı başladı. Ölüm raporunun altında imzası olan doktorlardan Mehmet Kâmil Berk, ******'ün çenesini ipek bir mendille bağladı, ayak parmaklarını pansuman sargısıyla birleştirdi ve cenaze merasiminin hazırlıklarına girişildi.******'ün sonsuza kadar uyuyacağı yerin neresi olacağı konusunda henüz bir karara varılmamıştı.
Uygun bir yer seçiminin uzun zaman alacağı belliydi ve cenazenin bozulmadan kalabilmesi için tıbbi önlem alınması gerekiyordu. Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin hocalarından biri, Akademi'nin patolojik anatomi profesörü Lütfü Aksu hemen İstanbul'a, Dolmabahçe Sarayı'na gönderildi.
Cenaze Prof. Aksu tarafından tahnit edildi, işlem tamamlandıktan sonra özel bir tabuta yerleştirildi ve Dolmabahçe Sarayı'nın muayede salonunda katafalka konuldu.Türkiye tam dokuz gün dokuz gece boyunca Ata'sının nâaşının önünden gözyaşı seli halinde akıp geçti. Cenazenin Ankara'ya nakledilmesinin zamanı gelmiş ama namazı henüz kılınmamıştı.


KIZKARDEŞİN ARZUSU

******'ün sarayda günlerdir gözyaşları içinde bekleyen kız kardeşi Makbule Atadan namazın İstanbul'da kılınmasını ve tabutun yola dini merasimin tamamlanmasından sonra çıkartılmasını istiyordu. Hükümet Makbule Hanım'ın isteğine uydu ve namazı nakil töreninin başlamasından hemen önce, 19 Kasım 1938 sabahı saat sekizi on geçe kılındı. İmamlığı o dönemin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Şerefeddin Yaltkaya yaptı.
Namaz ‘‘Allahu ekber’’ yerine Türkçe ‘‘Tanrı uludur’’ sözleriyle başladı ve selâmlar ‘‘Esselâmu aleykum’’ yerine yine Türkçe olarak ‘‘Esenlik üzerinize olsun’’ şeklinde verildi.
Tam dört dakika süren namazdan sonra tabut generaller tarafından sarayın avlusuna çıkartılıp top arabasına yerleştirildi.

******’ün cenaze namazını kılanlar arasında saray personeli, yakınları, bazı generaller, diyanet görevlileri ve onun on beş yıl boyunca müzisyenliğini yapmış olan Binbaşı Hafız Yaşar Okur da vardı. Hafız Yaşar, namaz sırasında Diyanet İşleri Başkanı Şerefeddin Yaltkaya’nın hemen arkasında saf tutacak, Dolmabahçe Sarayı'nda o sabah yaşananları ve namazın kılınış öyküsünü yıllar sonra kaleme aldığı anılarında bütün ayrıntılarıyla yazacaktı.

DİNLER, ANITKABİR YOLUNDA...

Türkiye'deki bütün dini cemaatlerin temsilcileri cenaze arabasını takip ediyorlar. Ermeni, Yahudi, Katolik ve Rum temsilcilerle beraber zamanın Diyanet İşleri Başkanı kortejle yürüyor. Özlemle anıyoruz
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ******, ölümünün 60. yıldönümünde bütün yurtta, KKTC'de ve Türkiye'nin dış temsilciliklerinde törenlerle anılıyor.


SEVGİ ZİNCİRİ



Cumhuriyetin kutlamaları çerçevesinde düzenlenen ve milyonlarca kişinin katıldığı yürüyüşlerden sonra, ‘‘******'ü Anma Haftası’’ çerçevesinde binlerce Türk genç, Ata için ‘‘sevgi zinciri’’ oluşturdu
Bütün yurtta düzenlenen ‘‘******'ü Anma Haftası’’ Ata'ya Sevgi Yürüyüşü ile başladı,binlerce genç el ele tutuşarak sevgi zinciri oluşturdular.
İnsanlığın tümünü bir vücut olarak gören ******, ulusu bu vücudun bir parçası olarak kabul etmiş ve vücudun parmağının ucundaki bir acıdan diğer tüm kısımlarının etkilendiğini belirtmiştir. “Asıl olan insanlığın mutluluğudur, buna ulaşabilmek için de insanların birbirine yakınlaşması, birbirini sevmesi gerekir, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını sağlamaya yarayan hareket ve enerjiye böylece ulaşabileceklerdir.” Ve “Dünya barışı içinde insanlığın mutluluğu, ancak bu yüksek ülkü yolcularının çoğalması ve başarılı olmasıyla mümkün olacaktır.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder ATATÜRK’ü sevgi ve özlemle anıyoruz.Dili, dini, ırkı yahut Rum’u, Ermeni’si farketmez bu topraklar üzerinde aynı heyecan, aynı sevgi ile bir bütün oluşturmuş tüm toplulukların kalbi şu mukaddes amaç için atmalıdır; Biz bu ülkeyi atalarımızdan emanet aldık ve bize düşen, bu mukaddes topraklar üzerinde Cumhuriyet’i ve Atamızın ilkelerini sonsuza kadar yaşatmaktır.




Ey büyük Türk!
Bizim seni duyduğumuz gibi sen de bizi duyuyorsan, Türk milletinin sana ve senin ona layık olduğundan emin ol.Ölüm senden uzaktır ve sen, ölümden uzak kalacaksın. Çünkü sıcak sinesinde yattığın bu mübarek vatan, ebediyete kadar, senin kurtardığın vatan olarak kalacaktır

.(Hasan Ali Yücel)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
******'ün Cenazesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Moon Light :: Mustafa Kemal ATATÜRK,-
Buraya geçin: